Almanca B1 Mektup örnekleri / Beschwerde-Sikayet

          Almanca B1 Mektup örnekleri / Beschwerde-Sikayet 



1.Beschwerde über meine Elektronik Versicherung

Sehr geehrte Damen und Herren,

vor sieben Monaten habe ich eine Elektronik Versicherung bei Ihrem Unternehmen abgeschlossen. Mit diesem 
Schreiben möchte ich Ihnen mitteilen, dass es leider Grund zur Beschwerde gibt.

  Ihre Anzeige las ich im Internet auf Ihr Homepage, mit der mein Interesse sofort geweckt wurde, da ich meine Haushaltsgeräte gegen Schaden versichert wollte. Leider musste ich feststellen, dass die Beschreibung in Ihrem Inserat nicht der Wirklichkeit entsprach.

  Hiermit möchte ich erklären , warum ich mit Ihrer Elektronik Versicherung unzufrieden war. Vor drei Tage war mein Computer aufgrund eines Kurzschlusses ausgefallen und funktionierte nicht mehr. Sofort versuchte ich mich mit Ihrem Kundenservice in Verbindung zu setzen. Nachdem ich zehn Minuten gewartet hatte, gelang es mir endlich ,den Schaden zu melden. Das Personal hat mir gesagt, dass ich wegen den Kurzschlusses meines
Computers schuldig sei und Ihre Versicherung leider nicht zahlen könne.

Ich konnte nıcht nachvollziehen, wie ich dafür verantwortlich sein soll, obwohl Sie den Kurzschluss in Ihrer Anzeige genannt haben.

Aus dem oben geschilderten Gründen möchte ich meine Elektronik-Versicherung mit der Nummer 130085 mit sofortiger Kündigung. Auch fordere İch Sie, Ihre Werbung zu ändern.

Über eine zeitnahe von Ihnen würde ich mich sehr freuen.

Mit freundlichen Grüßen

Name



2.Beschwerde über den Schlüsseldienst

Sehr geehrte Damen und Herren,

hiermit möchte ich mich über den Schlüsseldienst beschweren. Nachdem ich vor zwei Tagen meinen Schlüssel verloren habe, suchte ich sofort einen Schlüsseldienst im Internet und bin auf Ihre Anzeige gestoßen. Wegen Ihrer auffallenden Anzeige traf ich die Entscheidung, mit Ihrer Firma Kontakt aufzunehmen.

In Ihrer Anzeige wird der Eindruckt erweckt, dass mich eine sehr professionelle Leistung und günstigen Preis erwartet. Zu meiner großen Enttäuschung musste ich feststellen, dass Ihr Schlüsseldienst meinen Erwartungen nicht entsprach. Daher bin ich überhaupt nicht zufrieden. Die Angaben in Ihrer Anzeige entsprechen in keiner Realität, darum betrachte ich es als meine Pflicht, Sie auf diese Mängel hinzuweisen.

Zunächst möchte ich erwähnen, dass ich drei Stunden auf das Kommen Ihrer Mitarbeiter in meiner Wohnung gewartet habe, obwohl sie dreißig Minuten da sein mussten. Das war nicht nur angenehm, sondern auch ziemlich enttäuschend.

Laut der Anzeige würden Sie eine saubere und unkomplizierte Lösung liefern. Doch in der Tat nicht so. Ihr inkompetenter Mitarbeiter hatte meine Tür stark beschädigt. Die Tür ist fast unbrauchbar geworden.

 Ferner möchte ich zusätzlich darlegen, dass Ihr Mitarbeiter sehr langsam arbeitete. Deswegen dauerte es drei Stunden statt der einer Stunde, die Ihnen geplant. Trotz alle dieser Fehlen musste ich 200 Euro bezahlen.

Zusammenfassend ist zu sagen, dass Ihr Schlüsseldienst eine große Enttäuschung für mich war. Infolge meiner Unzufriedenheit bitte ich Sie , mir den Betrag in Höhe von 140 Euro zu erstatten.

 Ich hoffe, dass wir uns in dieser Angelegenheit gütlich einigen können und Sie Einsicht zeigen.

Mit freundlichen Grüßen

Name









  



 

Almanca da Zu+infinitiv (Mastar) ve dass Kullanımı

                                   Almanca da Zu+infinitiv (Mastar) ve dass  Kullanımı


         Almanca da  bir fiilin cümle içerisinde  çekimlenmeden yalın halde bulunduğu cümlelere Infinitivsätze denir. Infinitivsätze cümlelerinde özne yoktur. Türkçe de -mek, -mak şeklinde mastar halde kullanılan kelimeler gibi kullanılır. İlk cümlenin öznesi kullanılır ancak çekim yapılmaz. Örneğin:

  Ich habe angefangen , dieses Buch zu lesen. (Bu kitabı okumaya başladım.)

!!!Dikkat edilecek oluırsa buradaki altı çizili lesen fiil infinitiv halinde bulunuyor. Ve diğer cümleye geçerken virgül kullanılıyor.

Es ist verboten, hier zu rauchen. (Burada sigara içmek yasaktıır.)

Ich biete dich, mir zu helfen. (senden bana yarım etmeni istiyorum.)

Ist die Adresse schwer zu finden? (adresi bulmak zor mu)

Wir haben uns entschieden, heute im Restaurant zu essen. (bugün lokantada yemeye karar verdik.)

Vergiss nicht, mir deine Entscheidung mitzuteilen. (kararını bana söylemeyi unutma.)

!!!! Burada Trennbare Verben dediğimiz ayrılabilen fiillerden birisi var. Mitteilen fiili ayrılabilen bir fiildir. Bu durumda yu iki kelimenin arasına yerleşir.

mit teilen : duyurmak, haber vermek anlamına gelir. Mit ile teilen cümlede kullanılırken ayrılır. Trennbare Verben konusunu başka bir dersimizde ele alacağiz.

Ich habe versprochen, ihn einzuladen. (onu davet edeceğime söz verdim)

Burada da aynı şekilde trennbaren verb bulunuyor. Einladen ayrılabilen bir fiildir ve bu sebeple zu ein ile laden arasına yazılır.

Ich fange diese Woche an zu arbeiten

Ich hoffe, einen guten Job zu finden. (iyi bir iş bulmayı ümit ediyorum.)

 Almanca da Zu+infinitiv (Mastar)  Kullanımı ile ilgili örneklere devam edelim:

Du hast versprochen, mit mir einkaufen zu gehen.(benimle alışverişe gideceğine söz vermiştin.)

Ich finde es wichtig, pünktlich zu sein. (dakik olmayı önemli buluyorum.)

Ich bin es gewohnt, früh aufzustehen. (ben erken kalkmaya alıştım.)

Burada da yine trennbaren verben var. Aufstehen fiili trennbaren fiilidir ve uyanmak anlamına gelir. Bundandır ki zu auf ile stehen arasına yazılır.

Ich fange diese Woche an zu arbeiten. (bu hafta çalışmaya başlayacağım.)

Ich habe meine Freundin gebeten, heute Abend ins Kino zu gehen.

(kız arkadaşıma bu akşam sinemaya gitmeyi teklif ettim.)


                            Almanca da dass kullanımı:

    Almanca da dass bağlacının kullanımında bir ana bir de yan cümle bulunmalıdır. Dass bağlacı önceki cümleyi açıklamaya yardımcı olur. Bu bizim türkçe de kullandığımız bir yapı değildir. Dass yan cümlede bulunur ancak ana cümle dass ile başlamaz. 'öyle ki' veya sadece 'ki' şeklinde anlaşılabilir. Ancak türkçemizde kullanılmadığı için tam çeviri yapmak zordur. Bu sebeple kral olarak değerlendirip cümle kurmak daha mantıklıca olur. Aşağıda vereceğimiz örnekler konunun anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Yan cümle ana cümle ile aynı özneye sahip olmayabilir.

!!!!!Önemli........dass kullanılan yan cümlede fiil sona atılır. 

Ich wusste, dass er dich mag. ( Onun senden hoşlandığını biliyordum.)

İlk cümlede biliyordum anlamı var ve ikinci cümle neyi bildiğimi açıklıyor. Dikkat edilecek olursa fiil en sonda bulunuyor. Biliyordum  peki neyi biliyordum : onun seni sevdiğini.

Es ist wichtig, dass wir über bestimmte Themen sprechen.

(Bazı konular  hakkında konuşmamız önemlidir.)

Haben Sie nicht gesehen, dass hier das Rauchen verboten ist?

(Burada sigara içmenin yasak olduğunu görmediniz mi ?)

Es ist wichtig, dass Eltern wissen, wie sie ihre Kinder behandeln sollen.

(Velilerin çocuklarına nasıl davranması gerektiğini bilmesi önemlidir. )

Er weiß nicht, dass wir ihn heute überraschen werden.

( Bugün ona süpriz yapacağımızı bilmiyor.)


   da, dann danach, daraufhin ve daha fazla almanca bağlaç öğrenmek için linke tıklayınız. İyi eğlenceler :)




Almancada Als ve Wenn Bağlaçları (konjuktionen) Almancada Als ve Wenn Bağlaçları (konjuktionen)

              



              Almancada Als ve Wenn Bağlaçları (konjuktionen)

  Bu dersimizde en fazla karıştırılan bağlaçlar als ve wenn bağlaçlarının nerelerde  kullanıldığına değineceğiz. İkisi de aynı anlamı vermesine rağmen kullanıldığı zaman dilimleri farklıdır. Yani bu iki bağlacı olayların zamanlarına göre ayırabiliriz.

    Mesela als bağlacı: bu bağlaç geçmişte tek bir defa meydana gelmiş olaylarda kullanılır. Bu durumda als bağlacının kullanıldığı cümle geçmiş zaman cümlesi olmalıdır.

    Ancak wenn bağlacı şimdiki zaman, gelecek zaman ve geçmiş zamanda kullanılır. Buradaki fark ayrıca wenn bağlacının birden fazla tekrarlayan olaylarda kullanılmasıdır. Bu farkları örneklendirelim:

                 Wenn ile ilgili örnekler:

Wenn ich Zeit habe, lese ich ein Buch. (Eğer zamanım olursa kitap okurum)

   Burada dikkat edilecek olursa zamanımızın olması bir defa olacak  bir durum değildir. Bu sebeple burada wenn bağlacı kullanılmalıdır.

Wenn du heute zu uns kommst, koche ich Nudeln für dich. (Bugün bize gelirsen sana makarna pişiririm.)

Ich trinke Kamillentee, wenn ich krank bin. (hasta olduğum zaman papatya çayı içerim.)

Wenn du deine Hausaufgaben nicht machst, bekommst du eine schlechte Note von deinem Lehrer.  (ödevlerini yapmazsan öğretmeninden  kötü not alırsın.)

Wenn er zur Party geht, betrinkt er sich immer. (ne zaman partiye gitse hep sarhoş olur.)

Wenn Sie per Voraus bezahlen, können Sie das Produkt günstiger bekommen.

(eğer peşin ödeme yaparsanız ürünü daha ucuza alabilirsiniz.)

Schwitzen sehr, wenn Sie Sport treiben. (onlar spor yapınca çok terler.)

                     Als ile ilgili örnekler :

Er war erst 11 Jahre alt, als sein Vater starb. ( babası öldüpğnde henüz 11yaşındaydı.)

    Burada babanın ölmesi durumu bir defa gerçekleşecek bir durumdur. Bu sebeple als kullanılmıştır.

 Als ich ein Kind war, durfte ich nicht lange fernsehen.

(çocukken geç saatlerde televizyon izlememe izin verilmezdi .)

Ich war so traurig, als meine Oma starb. ( büyükannem öldüğünde çok üzgündüm.)

Ich war 18 Jahre alt, als wir dich zum ersten Mal trafen.

(seninle ilk tanıştığımız zaman 18 yaşındaydım)

Es war sehr regnerisch, als es ihre Hochzeit war.

(onların düğünü olduğunda hava çok yağmurluydu.)

Almanca İkili Bağlaçlar-4 ( Zweiteilige Konnektoren)/ Entweder-oder, sondern-auch ile bilgi almak için yazımızı ziyaret edebilirsiniz.

İyi almancalı günler:)

Aklınıza gelen cümleler olursa bana yazmak isterseniz örnek cümlelerinizi gönderebilirisniz. Bloğumda sizin örneklerinize de yer verebilirim.

 


Almanca İkili Bağlaçlar-4 ( Zweiteilige Konnektoren)/ Entweder-oder, sondern-auch

                              

            Almanca İkili Bağlaçlar-4/ Entweder-oder, sondern-auch 

Entweder...oder : ya o yada o anlamına karşılık gelir.

Wir müssen entweder diese Wohnung oder jene Wohnung mieten.

     (ya o daireyi yada o daireyi kiralamalıyız.)

Ich denke, du solltest entweder das rote oder das blaue Kleid kaufen.

     (Bence ya kırmızı elbiseyi ya da mavi olanı almalısın.)

Entweder Sie müssen mit dem Rauchen aufhören oder Sie verlieren Ihre Gesundheit.

      (ya sigarayı bırakmalısınız ya da sağlığınızı kaybedeceksiniz.)

Wir fahren entweder mit dem Auto oder mit dem Zug nach Berlin.

       (ya araba ile ya da tren ile Berline gideriz.)

Wir haben zwei Möglichkeiten: Entweder wir gehen zusammen oder du fliegst mit dem Flugzeug.

       (iki seçeneğimiz var: ya birlikte gidelim ya da sen uçakla git.)

Dieses jahr machen wir Urlaub entweder in japan oder in İndonesien.

        (bu yıl ya japonya da yada Endonezyada tatil yapacağız.)

Nicht nur ,Sondern...auch Bağlacı : Sadece bu değil aynı zamanda bu anlamını taşır.

Das Haus ist nicht nur schön, sondern auch günstig.

      (Ev sadece güzel değil aynı zamanda ucuz.)

Diese Idee ist nicht nur unmöglich, sondern auch seltsam.

      (Bu fikir sadece imkansız değil aynı zamanda tuhaf.)

Mit diesem Projekt werden wir nicht nur Geld verdienen, sondern unser Unternehmen auch bekannt machen.

     (Bu proje ile sadece para kazanmayacağız aynı zamanda firmamız ün yapacak.)

Er hat mich nicht nur verärgert, sondern mich auch in eine schwierige Situation gebracht.

    (O beni sadece üzmedi aynı zamanda zor durumda bıraktı.)

Er spricht nicht nur Englisch, sondern auch Spanisch und Türkisch.

    (O sadece ingilizce konuşmuyor hatta ispanyolca ve türkçede konuşuyor.)

Sowohl..als auch Bağlacı: Türkçede hem.. hem de anlamına eşdeğerdir.

Sie spricht sowohl Englisch als auch Deutsch.

   (O hem ingilizce hem de Almanca konuşur.)

Das Haus hat sowohl eine Dusche als auch einen schönen Garten.

   (Evin hem hem duşu hem de çok güzel bir bahçesi var.)

Er ist sowohl Biologie- als auch Physiklehrer.

    (O hem biyoloji hem de fizik öğretmenidir.)

Diese Möbel sind sowohl preiswert als auch komfortabel.

    (Bu mobilyalar  hem ucuz  hem de konforlu.)

Weder ....noch Bağlacı :Ne nede anlamına gelir. Bu bağlaç cümleyi olumsuz yapmak için kullanılır.Cümleye olumsuzluk kattığı için 'nicht' ve 'kein' gibi olumsuzluklar cümlede kullanılmaz. Cümleye iki tane olumsuzluk katan ifade kullanılmaz. 

Ich fahre weder Auto noch Fahrrad.

    (Ne araba ne de bisiklet sürebiliyorum.)

Das Haus hat weder eine Waschmaschine noch einen Trockner.

   (Evin ne çamaşır makinesi ne de kurutma makinesi var.)

Er liebt weder Gemuse noch Obst.

    (O ne sebze ne de meyve sever.)

Zwar....aber Bağlacı: Gerçi....ama , daha doğrusu..ama anlamına gelir.

Die Schuhe sind zwar teuer, aber sie sind qualitativ hochwertig.

   (Ayakkabılar gerçi  pahalıdır, ancak yüksek kalitededir.)

Das Bett ist zwar günstig, aber sehr komfortabel.

  ( Yatak gerçi ucuz ama yine de çok konforlu .)

Gestern war es zwar sehr kalt, aber wir hatten viel spaß draußen.

  (Gerçi dün çok soğuktu ama yine de çok eğlendik)

Almanca Bağlaçlar-3 / sonst, so, infolgedessen, allerdings, folglich konusu için linki tıklayınız.





Almanca Bağlaçlar-3 / sonst, so, infolgedessen, allerdings, folglich

                    



          Almanca Bağlaçlar-3 / sonst, so, allerdings, folglich,infolgedessen

      Almanca Bağlaçlar-3 ile konumuza devam ediyoruz. Bugünkü bağlaçlarımız sonst, so, infolgedessen, allerdings, folglich bağlaçlarıdır. inzwischen, trotzdem, dennoch, deshalb,deswegen bağlaçlarını  Almanca Bağlaçlar-2 desimizde açıklamıştık. incelemiştik.  Ayrıca  und, aber, denn, sondern ,da, dann danach, daraufhin bağlaçlarını da Almanca Bağlaçlar-1 dersinde ele almıştık,  örnekler ile inceleyebilirsiniz.

  Sonst Bağlacı :Türkçedeki karşılığı aksi taktirde, yoksa demektir.

Verlassen Sie sofort  mein Haus, sonst rufe ich die Polizei

( evimi hemen terkedin yoksa polisi arayacağım)

Sie müssen sich gesund ernähren, sonst steigt Ihr Blutdruck wieder an.

(Sağlılı beslenmelisiniz, yoksa tansiyonunuz tekrar yükselir.)

Du musst dich an die Regeln halten, sonst können wir nicht zusammen weitermachen.

(kurallara uymalısın yoksa birlikte devam edemeyiz.)

Ich weiß, dass du mich liebst, sonst würde unsere Beziehung nicht von Dauer sein.

(beni sevdiğini biliyorum yoksa ilişkimiz devam etmezdi.)

So Bağlacı:  böyle, bu şekilde demektir.

Was ist mit dir los? Du bist doch sonst nict so!

(Sana neler oluyor? sen böyle biri değilsin.)

du muss deine Hausaufgaben machen, so kannst du Unterricht verschtehen.

( ödevlerini yapmalısın, böylece dersi anlayabilirsin)

So Bağlacı aynı zamanda wie ile de kullanılır. Yani so...wie şeklinde kıyaslama , iki eylemi bağlama gibi anlamları sağlar. Mesela:

Ich mache alles so, wie du gesagt hast.

(herşeyi söylediğin gibi yapıyorum.)

Backe den Kuchen bitte so , wie ich ihn dir beschrieben habe.

(Lütfen keki benim sana tarif ettiğim gibi pişiriniz.)

Die Maschine funktioniert nicht so , wie wir sie programiert haben.

(makine programladığımız gibi çalışmıyor.)

İnfolgedessen Bağlacı: bu nedenle, böylece, bundan ötürü anlamlarına karşılık gelir.

Bu bağlaç önceki olaydaki öznenin yerini alır ve ikinci cümlede bunu temsil eder.

Der weg  gesperrt, infolgedessen müssen wir  eine Stunde warten.

(Yol kapalıydı bundan dolayı bir saat beklemek zorundayız)

Allerdings Bağlacı:Türkçedeki anlamı fakat , ama dır.

Ich gehe mit dir ins Kino, allerdings habe ich eine Bedingung.

(seninle sinemaya gelirim ancak bir şartım var.)

İch liebe Kuchen. Allerdings mag ich keine Schokuchen.

(Kek severim ama çikolatalı keki sevmem)

Folglich Bağlacı: sonuç olarak, bu sebepten ötürü.

Folglich  sollten wir diesen Ort verlassen.

(sonuç olarak burayı terk etmeliyiz.)

Folglich  hat Ihr Ehepartner Sie betrogen.

(sonuç olarak senin partnerin sana ihanet etti.)







Almanca Bağlaçlar-2 /inzwischen, trotzdem, dennoch, deshalb,deswegen

                    Almanca Bağlaçlar-2 /inzwischen,trotzdem, dennoch, deshalb, deswegen


    Bugünkü dersimizde Almanca Bağlaçlar da inzwischen, trozdem, dennoch ve obwohl konusunu inceleyeceğiz. Bunların türkçe karşılıklarını ve örnekler ile kullanımlarını inceleyebilirsiniz.Önceki  dersimiz olan Almanca Bağlaçlar 1 de da, dann, daraufhin, aber, und ,sondern bağlaçlarını öğrenmiştik. Bu bağlaçları incelemek için Almanca Bağlaçlar-1 dersini ziyaret edebilirsiniz.

İnzwischen Bağlacı : Türkçemizdeki karşılığı o arada, bu esnada ve o aralıkta anlamlarını karşılar.

Mein Mann  bereitet den Grill vor. In der Zwischenzeit habe ich den Salat zubereitet.

(kocam mangalı hazırlıyor. Bu arada ben de salatayı hazırladım)

Ich mache meine Hausaufgaben für morgen, In der Zwischenzeit  warte ich auf eine Nachricht von meinem Freund.

(yarın ki ödevimi yapıyorum, bu arada arkadaşımdan mesaj  bekliyorum)

trozdem  Bağlacı :buna rağmen, yine de, olmasına karşın gibi anlamları vardır. Fill trozdem bağlacından hemen sonra gelir.

Sie hat Fieber, aber sie geht trotzdem einkaufen.

(Onun ateşi var ama yine de alışverişe gidiyor)

Er hat hart für die Führerscheinprüfung gelernt, trozdem  hat er die Prüfung nicht bestanden.

(o ehliyet sınavına çok çalıştı yine de sınavda başarılı olamadı)

Der Bus fuhr mit 10 Minuten Verspätung ab, trozdem  konnten wir das Konzert noch erwischen.

(Otobüs 10 dakika geç hareket etti, yine de konsere yetişebildik.)

dennoch Bağlacı: buna rağmen, hal böyleyken gibi anlamları vardır.

Ich habe mir alle Mühe gegeben, dennoch konnte ich  es nicht schaffen.

(Elimden geleni yaptım ama başaramadım.)

deshalb ve deswegen Bağlacları: bu yüzden, -den dolayı, için gibi anlamalrı vardır. Bu iki bağlaçda aynı anlamı taşır ve herhengi birini kullanabilirsiniz.

Du hast mich falsch verstanden, deshalb möchte ich es dir erklären.

(beni yanlış anladın bunun için sana açıklama yapmak istiyorum)

Ich habe ein Problem mit meinem Vorgesetzten, deshalb suche ich nach einer anderen Stelle.

(şefim ile problemim var bu yüzden başka iş arıyorum.)

Ich bin letzte Nacht sehr spät ins Bett gegangen, deswegen  kam ich zu spät zur Arbeit.

(dün gece çok geç yattım bu sebeple işe geç kaldım)

         Aşağıdaki alıştırmaları yapabilirsiniz.

  Cevapları için bana yazabilirsiniz :)

Ich liebe ihn, .....................ich will ihn nicht heiraten.

Die Dame bereitete den Tisch vor. .............................aufräumte ihr Mann die Küche .

Ich würde gerne Zeit mit dir verbringen, ..................kann aber nicht kommen.

Frau Lion ist krank, .......................... ist sie nicht zur Arbeit gekommen.

Er hat Fieber,.....................geht er zum Arzt.

Die Firma in Schwierigkeiten war,.................wurden die Mitarbeiter bezahlt.

Es ist so kalt draußen,,.........................hat sie ihren Schal nict genommen.







Almanca Bağlaçlar (Konjuktionen) Konusu -1

                   Almanca Bağlaçlar (Konjuktionen) Konusu


            Almancada türkçe de olduğu gibi birçok bağlaç vardır. Ancak herbirinin gramatik olarak cümleyi etkileyişi farklıdır. Bazen fiil sona gelirken bazılarında buna gerek kalmaz.

            Başlıca Almanca Bağlaçlar (Konjuktionen)-1

                        da, dann danach, daraufhin

da Bağlacı : Almancada da çünkü, bu sebeple gibi anlamlara gelir.

Da ich krank bin, kann ich nicht zur Arbeit gehen. ( hasta olduğum için işe gidemiyorum)

da bağlacı kullanılırken dikkat edilecek olursa fiil sona gelir. Tekrar bir örnek ile gösterelim:

Da ich beschäftigt war, konnte ich Sie nicht anrufen, (Meşgul olduğum için sizi arayamadım)

dann Bağlacı : türkçemizdeki karşılığı daha sonra, sonra demektir.

Du musst zuerst deine Hausaufgaben machen, dann kannst du an dem Computer spielen.

(Önce ödevlerini yapmak zorundasın, daha sonra bilgisayarda oynayabilirsin)

Ich werde zuerst die Nudeln kochen und dann die Sauce zubereiten. 

(Önce makarnayı pişirip sonrada sosunu hazırlayacağım)

danach Bağlacı :dann bağlacı ile aynı anlamdadır ve istenilen kullanılabilir.

Zuerst gehe ich zur post danach  treffe ich mich mit meinem freund.

( Önce postaneye uğrayacağım sonrra da arkadaşım ile buluşacağım)

daraufhin Bağlacı: Bunun üzerine, bu yüzden anlamına gelir. Bir nevi önceki cümleyi destekler.

Er beendete seine Arbeit nicht, daraufhin hat sein Chef ihn gewütet.

( İşlerini bitirmedi bunun üzerine patronu ona kızdı )

                              und, aber, denn, sondern

und Bağlacı : und  bağlacının türkçe karşılığı ve bağlacıdır. Kullanımı sırasında cümledeki sıralama da değişiklik olmaz.

Nach der Arbeit hat sie  umgezogen und eine Tasse Kaffee getrunken.

(O işten sonra üzerini değiştirdi ve bir bardak kahve içti )

Eltern und Kinder gehen zusammen ins Kino.

(Anne baba ve çocuklar hep birlikte sinemaya gidiyorlar)

Na und?..................eee daha ?

Und so weiter. (vesaire)

Und anderes mehr ( dahası var)

aber  Bağlacı: aber kaşılığı türkçe de ama bağlacına denktir.

Ich habe dich angerufen, aber ich konnte  dir  nicht erreichen. 

(Seni aradım ama ulaşamadım)

İch wollte gerne kommen aber war beschäftig.

( gelmek isterdim ama çok meşguldüm)

Abwe gewiss!! (Tabii, hay hay, başüstüne)

İch will aber das nicht.

(Ama bunu istemiyorum.)

Das ist aber schön !

(Amma güzel ha!)

denn Bağlacı : için, çünkü anlamlarına gelir

İch muss mich beeilen, denn mein Mann wartet auf mich.

(Kocam beklediği için acele etmek zorundayım. )

sondern Bağlacı : türkçedeki  karşılığı tam tersine, aksine demektir.

Mein Handy ist nicht iphone, sondern Samsung.

(benim telefonum iphone değil aksine Samsung)

Meine Tasche ist nicht blau, sondern rot.

Çantam mavi değil aksine kırmızı.







Almanca B1 ve B2 Kelimeleri

 Almanca B1 ve B2  Kelimeleri

einzahlen............ödemek

 Ich möchte meine Strafe einzahlen (cezamı ödemek istiyorum)

aussuchen............seçmek

Man kann sich seine Eltern nicht aussuchen. (aileni seçemezsin)

sich ausruchen..............dinlenmek 

Ich möchte mich etwas ausruhen (dinlenmek istiyorum)

aufhören........................durmak, vazgeçmek

Warte, bis der Regen aufgehört (yağmur durana kadar bekle)

Du solltest aufhören zu rauchen (sigara içmeyi durdurmalısınız)

aufgeben.......................pes etmek

Geben Sie in schwierigen Situationen nicht schnell auf (zor durumlarda hemen pes etme)

anstrengend...................stresli

Die Reise war zwar schön aber zu anstrengend (seyahat güzeldi ama çok stresliydi)

übertreiben....................abartmak

Ich übertreibe oft, wenn ich Ereignisse beschreibe.(ben olayları anlatırken çok abartırım)

beschreiben.........................betimlemek, tasvir etmek ,anlatmak

 wenn ich Ereignisse beschreibe, übertreibe ich oft .(ben olayları anlatırken çok abartırım)

begleichen...........................hesabı kapatmak, ödemek

wenden Sie bitte zu uns zurück, um Haustiergebühren zu begleichen

(evcil hayvanınızın ücretini ödemek için lütfen bize dönüş yapın)

Almanca B1 ve B2  Kelimeleri devamı:

auflösen................................çözmek, feshetmek

Eine Tablette löst sich in einem Glas Wasser auf.(bır bardak suda tablet çözünür)

bemerken.......................farketmek, farkına varmak

es dauerte nicht lange, ihn zu bemerken (onu  fark etmek uzun sürmedi)

abbekommen....................bir şeyden payını almak, çözmek

nicht genug Sonne abbekommen ıst ungesund (Yeterince güneş almamak sağlıksızdır)

abbezahlen..........................hesabı kapatmak, tamamiyle ödemek

Wir haben jede Menge Schulden, die müssen wir alle abbezahlen. 

(Hepimizin ödemesi gereken bir sürü borcumuz var.)

festhalten.................................sıkı tutmak

Bitte halten Sie das Hundeseil fest ( lütfen köpeğinizin ipini sıkı tutun.)

festlegen..........................kararlaştırmak, saptamak, belirlemek

Schulordnung festgelegt (okuldaki kurallar belirlendi)


Almanca Günlük Hayatta Kullanılan Cümle Kalıplarını da bu kelimeler ile birlikte kullanabilirsiniz.





Almanca Günlük Hayatta Kullanılan Cümle Kalıplari

                        Almanca Günlük Hayatta Kullanılan Cümle Kalıpları





mühim degil

Das macht nichts

Bunu not alabilirmisin

Können Sie bitte es aufschreiben

isteyim

Auf der Arbeit

kafana takma

Macht dir keine Gedanken

Nasil aciklayacagim bilmiyorum

Ich weiß nicht, was ich erklären soll

Tatil icin buradayim

Ich bin hier, um Urlaub zu machen

üsüyorum

mir ist kalt

Baska bir arzunuz

Sonst noch etwas

iyi bir tatil gecirdinmi

Hattest du einen schönen Urlaub

Beni uzun süre bekletme

Lass mich nicht lange warten

cuma gününe kadar bitir

Beende es bis Freitag

Sana borcluyum

Ich schulde dir etwas

Yarin teslim edecegim

Ich werde morgen abgeben

Zaman doldu

Die Zeit ist vorbei

ne yapmayi planliyorsun

Was hast du vor ab

Gec kalmamalisin

Du darfst nicht zu spät kommen

Bana izin ver

Erlaubt mir

Yürüyerek ne kadar sürer

Wie lange dauert es zu Fuß

Buraya park etmek uygun mudur

Ist es in Ordnung, hier zu parken

Siz nekadar kira ödüyorsunuz

Wie viel Euro miete bezahlen Sie

Para yatirmak istiyorum

Ich möchte Geld einzahlen

Telefon ettigimi ona söyleyebilirmisiniz

Würden Sie ihm sagen, ich hätte angerufen

Sonra tekrar ararim

Ich rufe später nochmal an

Daha vakit erken

Es ist noch zu früh

Perk erken geldiniz

Sie sind zu früh gekommen

Acelesi yok

es eilt nicht

Bununla neyi kastediyorsun

Was meinst du damit

Hala yagmur yagiyor

Es regnet immer noch

O film seyrediyor

Sie schaut sich einen Film an

Yazin günes acar

Im sommer scheint die Sonne

Kisin kar ve yagmur yagar

Im winter schneit und regnet es

Kendinizi evde gibi hissedin

Fühlen Sie sich wie zu Hause

ilk defami burdasiniz

Sind Sie zum ersten mal hier

Berline gidis ne kadar sürüyor

Wie lange dauert die Fahrt nach Berlin

Beni uyandirirmisin

Würden Sie mich bitte wecken

Yaniniza oturabilirmiyim

Darf ich mich zu Ihnen setzen

Ne olmak istiyorsun

Was willst du werden

Saclari gözükmüyor

Die Haare sieht man nicht

     Almanca Günlük Hayatta Kullanılan Cümle Kalıpları

 

Biraz dinlenmek istiyorum

Ich möchte mich etwas ausruhen

Oraya gitmek istemiyorum

Ich möchte nicht hingehen

Onun cani istemedi

Er hatte keine Lust

Ne zaman uyandiniz

wann sind Sie aufgewacht

Nicin ögretmen oldunuz

Warum sind Sie Lehrer geworden

Cok gc geliyorsun o kadar gec gelme

Du kommst so spät, komm doch nicht so spät

Ayaga kalkiniz, oturunuz

Stehen Sie auf, Setzen Sie sich

Geldiginize sevindim *

Es freut mich, dass Sie gekommen sind

Geri gelip gelmeyecegini bilmiyorum

Ich weiß nich, ob er zurückkommt

Acaba geri gelecekmi

Ob er wohl zurückkommt

Yagmur durana kadar bekle

Warte, bis der Regen aufgehört

Almanyaya  gittikten sonra zengin oldu

Nachdem er nach Deutschland gegangen war,ist er reich geworden

Evlendiginden beri calismiyor

Sie arbeitet nicht mehr, seitdem sie geheiratet hat

Saat calar calmaz kalkarim

Ich stehe auf,sobald der wecker klingelt

Sagligim yerinde oldugu müddetce calisacagim

Ich würde arbeiten, solange ich gesund bin

Calisacagi yerde yatakta yatiyor

Er liegt im Bett, anstatt dass er arbeitet

Bildigim kadariyla o burda oturuyor

Soweit ich weis, wohnt er hier

Uyuya kalmisim yoksa dakik olurdum

Ich hatte verschlafen, sonst wäre ich pünktlich gewessen

Televizyon acik oldugu halde uyudu

Er ist eingeschlafen, obwohl der Fernseher an war

Der Fernseher war an. Trotzdem ist er eingeschlafen

Seyahat gerci güzeldi ama yorucuydu

Die Reise war zwar schön aber zu anstrengend

O ya bizde yada otelde kalacak

Er wohnt entweder bei uns oder im Hotel

O hem izmirde hem de ankarada yasadi

Er hat sowohl in Izmir als auch in Ankara

O sadece aptal degil ayni zamanda tembel

Er ist nicht nur dumm, sondern auch Faul

Ben ne piyona nede gitar calabilirim

Ich kann weder Klavier noch Gitarre spielen

Ne kadar hizli calisirsan o kadar bizi bitirirsin

Je schneller du arbeitest, desto früher bist du fertig

Garajin anahtari kayip

Die Schlüssel von der Garage ist weg

Ev caddenin sonunda

Das Haus steht am Ende der Straße

Daha önce hic Berlinde bulundunmu

Sind Sie schon einmal in Berlin gewessen

Yapmama izin ver *

Lass mich mal machen.

Almancada kullanılan kelimeleri de bu yazımızdan inceleyebilirsiniz