Verben mit Präpositionen

                   


        Verben  mit Präpositionen konusu Almancada filler ve beraber kullanildiklari ekleri anlatir.

Almanca da fiiller Dativ ve Akusativ diye ayrilir ve herbirinin beraber kullanulmasi gereken ekleri vardir.

Bunlardan bazilarini asagida örnekleri ile bulabilirsiniz:

Ausfüllen (Dativ+ mit)...... Doldurmak, dolu olmak

Meine Zeit sind mit viel Arbeit ausgefüllt ( zamanim cok calismak ile dolu)

Aufpassen (Akk+auf)...........Dikkat etmek

Du muss auf dich selbst aufpassen, damit du nicht krank wirst 

(hasta olmamak icin kendine dikkat etmelisin)

Aufhören (Dativ+ mit).............Son vermek, sonlandirmak

Du solltest aufhören, mit deiner Mutter zu streiten. 

(Annen ile tartismaya son vermelisin)

Aufklären (Akk+über)...................Aciklamak, aydinlatmak

Die Polizei klärte den gestrigen Vorfall auf.

(Polis dünkü olaya aciklik getirdi)

Auffordern( Dativ+zu).....................Davet etmek, istemek

Alex fordert Anna zum Tanz auf.

Ansehen ( Akk+als)..........................Dikkatli izlemek, anlamak

Ich sehe dich als Freundin ( seni arkadasim olarak görüyorum)

Almanca da bazi fiiller sich ile kullanilir. Bunlardan biri de :

Sich aufregen (Akk+über)...................hakkinda heyecanlanmak, üzülmek

Jeden Augenblick genißen und sich nicht Kleinigkeiten aufregen.

(her anin keyfini cikarin kücük seylere takilmayin)

Sich ärgern (Akk+über)........................birseye, birine kizmak

Über wen ärgerst du dich? (kime  sinirlisin)

Anbieten (Dativ+zu)..............................Teklif etmek

Ich biete Ihnen an, mit mir zu arbeiten.( sana benimle calismayi teklif ediyorum)

Abstimmen (Akk+über)...........................oy kullanmak

Die Leute werden direkt über Themen abstimmen.(insanlar, meseleler hakkında doğrudan oy kullanacaklardır.)

Ankommen (Akk+auf).........................birine bagli olmak.......

Es kommt auf dich an ( bu sana bagli)

Aufwachen (Dativ+aus)....................uyanmak

Sie soll aus ihrem Traum aufwachen  und die Wahrheit sehen.

(o rüyasindan uyanmali ve gercegi görmeli)

Anrufen (Dativ+bei)....................Telefon ile aramak

Sie müssen beim Büro anrufen.(Büroyu aramalisiniz)

Ausgeben (Akk+ für)......................Para harcamak

Sie geben viel Geld für unnötige Dinge aus. (onlar gereksiz seylere cok para harcarlar)

Ausgehen (Dativ+von)........................varsaymak

In  diesem Fall werden wir vom Schlimmsten  ausgehen.

( Bu durumda en kötüsünü varsayacagiz)






Almanca Günlük Hayatta Kullanilan Kelimeler

         Almanca günlük hayatta kullanilan kelimeler ve türkce karsiliklari: 



Aşağıdaki fiiller ile günlük hayatta oldukça fazla karşılaşabilirsiniz. Kendiniz de bunlar ile ilgili örnekler yapıp pekiştirebilirsiniz. 

Wegnehmen: zorla almak, alıp götürmek

Sie werden unser ganzes Geld wegnehmen (onlar tüm paramızı alıp götürecekler)

lassen : bırakmakö izin vermek

Seine Mutter lässt ihn nachts nicht ausgehen ( Annesi onun gece cıkmasına ızın vermez)

Umziehen sich : üstünü değiştirmek

Ich muss mich umziehen, bevor ich zur Party gehe. ( partiye gitmeden önce üzerimi değiştirmeliyim)

Anziehen: giyinmek 

Draußen ist es kalt, also solltest du deine Jacke anziehen. (dışarısı çok soğuk bu yüzden ceketini giymelisin.

probieren:  denemek, tatmak, tadına bakmak

İch möchte von dem Kuchen ein Stück probieren. (kekden bir parça denemek istiyorum),

Trinkgeld geben : Bahşiş vermek 

Sie können dem Kellner nach dem Abendessen Trinkgeld geben.( Akşam yemeğinden sonra garsona bahşiş verebilirsiniz)

Schieben : İttirmek 

Können Sie mir helfen, den Tisch zu schieben? ( masayı itmeme yardım eder misin?)

  Almanca günlük hayatta kullanilan kelimeler ve cümle örnekleri

Mach dir keine Sorgen : Endişelenmek

Ich mache mir große Sorgen um meine Zukunft (geleceğim hakkında çok endişeleniyorum)

Ich übernehme es, mach dir  keine Sorge (ben onu üstlenirim, sen kafana takma)

Ich habe kein Lust : Canım istemiyor, hiç havamda değilim.

Ich würde gerne mit dir ins Kino gehen, aber ich habe kein Lust dazu.

(seninle sinemaya gelirdim ama bunu canım istemiyor)

Sei still! : sessiz ol !

Baby schläft bitte sei still! (bebek uyuyor lütfen sessiz ol)

Ich habe keine Zeit : zamanım yok 

Ich habe keine Zeit zum Trainieren ( spor yapmak için zamanımyok)

Ich habe viel zu tun : yapacak çok işim var

Ich muss gehen, weil ich viel zu tun habe.( gitmeliyim çünkü yapacak çok işim )

Abwarten : beklemek 

Wenn Sie einen E-Mail geschikt haben, sollen Sie abwarten (Mail gönderdiyseniz beklemelisiniz)

Zittern : titremek

Es ist so kalt , meine Kiefer zittert. ( Çok soğuk çenem titriyor)

Gehalt bekommen : maaş almak

Wir wissen nicht, ob wir Gehalt bekommen ( maaşımızı ne zaman alırız bilmiyoruz)

Was ist los? : sorun nedir?

warum bist du wütend, was ist los? (neden sinirlisin ? sorun nedir)

Sortieren :düzenlemek, sıralamak

Ich muss erst mal meine Gedanken sortieren (önce ben düşüncelerimi sıralamalıyım)




Yukarıdaki kelimelere benzer B1 seviyesi keimeleri de öğrenmek için Almanca B1/B2 kelime listesi ve cümle içi kullanımları: yazımızı inceleyebilirsiniz.














Almanca Es Konusu Ve Kullanım Şekilleri

                                   Almanca Es Konusu Ve Kullanım Şekilleri



    Funktionen des Pronomens”es” konusu almancada farklı şekillerde ve anlamlarda karsimiza çıkar. Bunlardan birisi als nicht obligatorisches Satzelement(zorunlu olmayan cümle elemanı)olaarak kullanilir. Bir diğeri ise zorunlu cümle elemanı olarak kullanıldığı durumdur.Bu durumları örnekler ile acıklamaya çalışacağız. Almancada es konusu ve kullanım şekilleri:

1.Es als nicht obligatorisches Satzelement

dass sätze- dass ile kullanılan cümleler:

Aşağıdaki örneklere dikkat ederseniz ‘es’ cümlenin başında yer alıyor.

-Dass deine Tante geht, ist schade

Es ist schade, das deine Tante geht

-Dass wir gewonnen haben, ist wunderbar.

Es ist wunderbar, dass wir gewonnen haben.

-Dass Emily nicht Mathe lernt, ärgert die Mutter

Es ärgert die Mutter, dass Emily nicht Mathe lernt.

mit İnfinitivsatz es- mastar cümleler ile es kullanım

-die Aufgabe heute zu erlediegen, ist unmöglich

Es ist unmöglich, die Aufgabe heute zu erlediegen.

-Mit dir nach Berlin zu fahren, finde ich super

Ich finde es super, mit dir nach Berlin zu fahren.

-Das Fahrrad zu verkaufen, war falsch von dir.

Es war falsch von dir, das Fahrrad zu verkaufen.

Indirekter Fragesatz-dolayli soru cümlelerinde es kullanimi

-Wir wissen nicht, ist das richtig?

Wir wissen nicht, ob das richtig ist

Es ist fraglich, ob das richtig ist (burada fraglich ile belli degil, net degil gibi anlam katilir)

Bunun doğru olup olmadığı henüz net değildir.Yani bu sorgulanabılır bır durumdur.

-Fährt der Inspektör mit? Das weiß keiner.

Keiner weiß, ob der Inspektör mitfährt

Es ist fraglich, ob der Inspektör mitfährt.( Müfettişin bizimle süreceği net değil, bunu kimse bilmiyor.)

2. Es als obligatorisches Satzelement-Zorunlu cümle elemanı olarak es

Almancada es konusu ve kullanım şekillerinin ikincisi yani zorunlu olduğu durumlardır. Buradaki cümlelere dikkat edelim ve kullanımının zorunlu olduğunu fark edelim.

-Das Wettrennen ist nicht leicht, aber man kann es trozdem schaffen.

Maraton kolay degildir ama yine de basarilabilir.

-Sie bekommt ein neues Handy und verpackt es. o yeni bir telefon aldi ve onu paketledi.

-Mein Freund ist modisch, ich bin es leider nicht.

-Es regnet.

-Es schneit

-Es ist warm

-Es ist kalt

-Es ist spät geworden.

-Es ist um 9 Uhr.

-Es geht mir gut.

-Es sieht gut aus.

-Es klingt

-Es gibt spekulationen darüber.

-Es handelt sich um Lärm im Großstädten.(Burada konu büyük şehirlerdeki gürültü ile alakalı anlamındadır)

buradaki sich handeln ıle konu hakkında konuşma anlamı kullanılmıştır.

-Es geht um Geschäft. (konuşulacak konu iş ile alakalı anlamında çevirebiliriz).

Şimdi de bir nevi tavsiye olarak kullanıldığı durumlar da es kullanımını göstereceğiz.

-Es ist ratsam, Geld zu sparren. (para biriktirmek tavsiye edilmektedir.)

-Es ist angebracht, nicht viel Geld auszugeben. (fazla para çarçur etmek uygun değildir.)

-Es ist sinnvoll, zu Hause zu bleibenç ( mantıklı olan evde kalmak)

-Es ist unmöglich, dass Julia heute Abend kommt.

-Es ist gut, wenn du dich gut ernährst.

-Es ist besser, wenn du nach Hause gehts.( eve gidersen iyi olur)

Aşağıdaki cümlelerde ise es başa gelmez:

-Der Arzt hat es immer eilig

-Der Schule hat es schwer (okul öğrencilere zordur)

-Der Kaufmann hat es weit gebracht (satış elemanı onu bayağı ileri taşıdı, ilerletti)

Almanca Haben und Sein Fiilleri

                                               Almanca Haben und Sein Fiilleri

Almanca da Haben und Sein Fiilleri en fazla kullanilan fiilerdir. Haben sahip olmak Sein ise olmak anlamına gelir. Bu iki fiil geniş zamanda kullanıldığı gibi geçmiş zamanda yardımcı fiil olarak da kullanılırlar.Almanca gecmis zaman konusu icin Almanca da gecmis zaman  konusunu inceleyebilirsiniz.. Bu sebepten dolayı çekimleri iyi öğrenilmelidir. Aşağıda bu iki fiilin kişilere göre çekimi verilmiştir. Bunları inceleyip örnekler yapabilirsiniz.

Haben und Sein Fiilleri zamalara göre cekimi:

Präsens (Genis zaman)

ich habe ein Auto (benim bir arabam var)

du hast ein Auto (senin bir araban var)

er/sıe/es hat ein Auto (onun bir arabasi var)

wir haben ein Auto (bizim bir arabamiz var)

Ihr habt ein Auto (sizin bir arabaniz var)

sie/ Sie haben ein Auto (onlarin/ Sizin bir arabaniz var)

Perfekt (gecmis zaman)

Haben fiili geçmiş zamanda yardımcı fiil olarak kullanılır.

Ich habe ein Auto gehabt (bir arabam vardi)

du hast ein Auto gehabt (bir araban vardi)

er/sie/es hat ein Auto gehabt (onun bir arabasi vardi)

Wir haben ein Auto gehabt (bizim bir arabamiz vardi)

Ihr habt ein Auto gehabt ( sizin bir arabanız vardı)

sıe/Sie haben ein Auto gehabt (onların/sizin bir arabası vardı)

Plusquamperfekt (mişli geçmiş zaman)

ich hatte eın Auto gehabt

du hattest ein Auto gehabt

er/sie/es hat ein Auto gehabt

İht hattet ein Auto gehabt

sie/Sie hatten ein Auto gehabt

SEİN fiilinin zamanalara göre çekimi

Präsens

ich bin ein Lehrer (ben bir öğretmenim)

du bist ein Lehrer (sen bir öğretmensin)

er/sie/es ist ein Lehrer (o bir öğretmen)

wir sind Lehrer (biz öğretmeniz)

ihr seid Lehrer (siz öğretmensiniz)

sie/Sie sind Lehrer (onlar/O öğretmen)

Perfekt (geçmiş zaman)

İch bin gewesen

du bist gewesen

er/sie/es ist gewesen

wir sind gewesen

Ihr seid gewesen

sie/Sie sind gewesen

Präteritum

ich war

du wärst

er/sie/es war

wir waren

Ihr wart

sie/Sie waren

Nomen-Verb-Verbindungen Konusu

Nomen-Verb-Verbindungen Konusu ile ilgili bazı örnekler aşağıda verildi. Bu isim-fiil konusu ile ilgili aynı anlamı taşıyan kelimelerde vardır. Ancak bunları genelde B1 deki kelime listelerinde bulabilirsiniz.

außer Zweifel stehen………….şüphe götürmez, şüphesiz

Es steht außer Zweifel, dass viele Jugendliche zu viel Zeit am Computer verbringen

Pekçok gencin bilgisayar başında çok fazla zaman harcadığına şüphe yok.

Zweifel haben an…………………şüpheleri olmak

Experten haben Zweifel an der Wirksamkeit dieses Medikaments

Uzmanların bu ilacın etkisi hakkında şüpheleri var

aus dem Weg gehen……………kaçınmak, uzak durmak

Seit dem Streit gehen sie sich aus dem weg

Tartışmadan bu yana birbirlerinden kaçıyorlar, uzak duruyorlar.

zur Verfügung stehen für……….temin etmek, sağlamak

Für das Projekt steht nicht genug Geld zur Verfügung

Proje için yeterli para yok

Verantwortung tragen für…………..sorumluluk, sorumlu olmak

Die Gesellschaft trägt die Verantwortung für die Jugendlichen

Toplum gençlerden sorumludur

eine Verabredung treffen (mit/zu)………randevu ayarlamak, randevu almak

Dort kann man hingehen, ohne vorher eine Verabredung zu treffen.

Randevu almadan gelemezsiniz, önceden randevu almanız şart.

Stellung nehmen zu…………….fikrini ifade etmek

Ich möchte dazu kurz Stelleung nehmen

bu konuda kısaca yorum yapmak istiyorum

auf dem Standpunkt stehen…………bakış açısı üzerinde durmak, bir konu hakkında düşünmek

Ich stehe auf dem Standtpunkt , dass Jugendliche mehr Unterstützung brauchen.

Gençlerin daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu düşünüyorum

zur Sprache bringen……………gündeme getirmek

Ihr könnt eure eigenen Sorgen selbst zur Sprache bringen

Kendi endişelerinizi kendiniz dile getirebilirsiniz

!!!!!!!Örneğin bu örnekteki sich Sorgen machen bir Nomen-Verb-Verbindungen konusu için örnektir. Ancak biz sich Sorgen machen yerine sich Sorgen da kullanabiliriz. Her iki ifade de endişelenmek anlamı taşıyor.

sich Sorgen machen um……..endişelenmek

Eltern machen sich Sorgen um ihre 13-jährige Tochter

Aileler 13 yaşındaki kızları için endişeleniyor

in Schutz nehmen vor……………korumak, savunmak

Das war nicht in Ordnung, aber du nimmst ihn wieder vor mir in Schuz!

Bu doğru değildi ama onu yine benden koruyorsun!

!!!!!!!!!!!!Burada da Schluss machen mit ile beenden aynı anlamı ifade eder. Her ikisi de sonlandırmak anlamında kullanılır.

Schluss machen mit…………..sonlandırmak

Mit der Wasserverschwendung müssen wir endlich Schluss machen

Sonunda su israfına bir son vermeliyiz.

Ruhe bewahren………..sakin olmak, sakin kalmak

Auch in einer wichtiegen Prüfung sollten wir vor allem Ruhe bewahren.

Auch in einer wichtiegen Prüfung sollten wir vor allem Ruhe bewahren.

Rücksicht nehmen auf ( rücksichtsvoll sein)…………..saygılı olmak dikkate almak

In einer Demokratie müssen alle aufeinander Rücksicht nehmen

Demokraside herkes birbirine saygılı olmak zorundadır.

Almanca Präposition Konusu

. Ancak cümle içinde anlam kazanırlar. Bazı edatlar akusativ bazıları is dativtir. Bazıları da hem akusativ hem de dativtir. Aşağıda almanca da kullanılan Präpositionen ( edatlar) verilmiştir. :Präpositionen mit Beispielen



Akkusativ Präpositionen mit Beispielen

  • FÜR: için ( Das Geschenk für dich)
  • UM: etrafında ( er trug eine Kette um den Hals )
  • OHNE: -sız ,-meden (sie nimmt einen Platz, ohne dass sie gefragt hat)
  • DURCH: içinden geçerek (Wir sind durch den Stadt gefahren)
  • DURCH: vasıtasıyla (Ich habe diese Arbeit durch ihn erledigt bekommen.)
  • BİS: -e kadar (Ich arbeite bis um 15:00 Uhr)
  • ENTLANG: boyunca (Wir fahren am Fluss entlang Fahrrad)
  • AB:-den itibaren (İch werde meinen Job ab Montag anfangen)

Dativ Präpositionen mit Beispielen

  • ZU: -e doğru (Ich komme zu dir)
  • VON: -den ( sie kommt von der Schule)
  • BEİ: -nin yanında ( Gestern war ich beim Arzt)
  • MİT: ile ( Jeden Tag fahre ich mit dem Bus nach Berlin)
  • AUS: -den ( ich komme aus der Turkei)
  • SEİT: -den beri ( wir sind seit 3 Jahren in Deutschland)
  • NACH: -e doğru ( İch gehe nach Hause)
  • AUßER : -nın dışından (außer dir habe ich keinen Freund)
  • GEGENÜBER: karşısında (ihr Haus ist gegenüber unserem Haus)

Dativ und Akkusativ Präpositionen:

  • AN: yanında ( Ich bin an der Bushaltestelle)
  • AUF: üstünde ( die Tasse auf dem Tisch)
  • HİNTER :arkasında (Unser Haus liegt hinter dem Park)
  • NEBEN: yanında ( Fahrrad steht neben dem Auto)
  • İN: içinde (Was ist in der Kiste)
  • UNTER: altında (Das Spielzeug steht unter dem Tisch)
  • ÜBER: üzerinde (Der Tisch hängt über dem Fernseher)
  • VOR: -den önce ( wo warst du vorher hier)
  • VOR: önünde (Ein Mann steht vor dem Haus)
  • ZWİSCHEN: arasında (das Magazin steht zwischen zwei Büchern)

Genetiv Präpositionen mit Beispielen

  • İNNERHALB: zaman içinde ( Ich möchte diesen Roman innerhalb einer Woche lesen )
  • AUßERHALB: dışında (Die Universität liegt außerhalb der Stadt)
  • WEGEN: -den dolayı (Die Prüfung wurde wegen Corona abgesagt)
  • TROTZ: rağmen (Trotz der Wetterbedingungen machen wir noch ein Picknick)
  • STATT: yerine (Ich schreibe statt zu reden)
  • WÄHREND:sırasında (Wir unterhielten uns während des Abendessens)

Aşağıdaki örneklerin dativ mi akusativ mi olduklarını da siz inceleyin .


Präpositionen mit Beispielen

  • Unser Garten ist hinter dem Haus
  • Ich habe meine Brille auf dem Tisch liegen lassen
  • İch gehe ins Bett
  • Wir sind trotz des Verkehrs in den Urlaub gefahren
  • Sie waren während ihrer gesamten Ehe glücklich
  • Krankenwagen fährt ins Krankenhaus
  • Gegenüber dem Haus befindet sich ein Vergnügungspark.
  • wann fängst du an zu arbeiten
  • Es gibt Bäume entlang des Flusses
  • Babys essen ab dem 3. Lebensjahr Honig
  • innerhalb in drei Tagen muss ıch meıne Hausaufgaben erledigen

Almanca Modelverb Konusu

 

                                Almanca Modalverben Nedir





Modalverben fiiller cümlede ikinci fiil rolünü oynarken cümleye eylem anlamı katmaktadır. Cümlede Öznenin hemen arkasında yer alir bir eylemi ve ya oluşu bildirirler. Bu eylemler “istemek, mecbur olmak, zorunda kalmak, izinli olmak” şeklindedir. Eğer cümlede bir eylemi belirtmek istiyorsak modalverben fillerini kullanırız . Almancada Modalverben filleri şunlardır;

  • wollen = istemek
  • müssen = mecbur olmak
  • sollen = gerekmek
  • dürfen = izinli olmak
  • können = -ebilmek ( yapabilmek)
  • mögen = sevmek ,hoşlanma

Almanca Modalverben Nasıl Çekimlenir?

Almanca Modalverben Çekimi: Modalverben fiilleri bir cümle içinde kullanılacaksa o cümlenin sırası şu şekilde olmalıdır;

Subjekt        +    Modalverben         +      ……………..    +          Verb( infinitiv halde)

Ich           +       möchte               +     Cafee        +        trinken

(Ben kahve içmek istiyorum)



Eğer Almanca Modalverben Çekimi yapılan cümle olumsuz bir cümle ise  modalverben fiilinden hemen sonra “nicht” gelmelidir. Örnek

ich    +    kann   +   nicht   + sagen

(söyleyemem)

Soru cümlelerinde ise Modalverben fiilleri cümlenin başına gelmelidir.

Kann      +   sie     +      Deutsch  +   sprechen

( O almanca konusabilir mi?)

Modelverben Beispiel:

  • Sie dürfen hier nicht rauchen (burada sigara icemezsiniz)
  • Möchtest du etwas essen ( birseyler yemek ister misin)
  • Sie möchte nicht Raus gehen ( o disari gitmek istemiyor)
  • Ich kann das Radio reparieren ( ben radyoyu tamir edebilirim)
  • Du muss deine Hausaufgabe machen ( ev ödevini yapmalisin)
  • Sie sollen Medikamente nehmen (ilac almalisiniz–tavsiye anlaminda)
  • wir mögen Kuchen backen und essen (biz kek pisirmeyi ve yemeyi seviyoruz)

Bu örnekler modelverben A1 ve A2 sevıyesınde kullanımı içindir. Bunların geçmiş zamanda ve gelecek zamanda kullanımları vardır. Almancada modelverben ile fiilin kattığı anlam değişir. Örneğin:

ıch muss Deutsch lernen …..Almanca öğrenmek zorundayım

ich will Deutsch lernen………Almanca öğrenmek istiyorum

Bir başka örnek :

Sie sollen diese Medikamente nehmen…… Bu ilacı alsanız iyi olur anlamında

Sie müssen diese Medikamente nehmen…..Bu ilacı kullanmak zorundasınız(durum daha ciddi)

Anna sagt ihr Sohn :

‘Du kannst ins Kino gehen’ …….Sinemaya gidebilirsin ( Anna oğlunun sinemaya gitmesine izin vermiş)

Du darfst nicht ins Kino gehen …Sinemaya gidebilirsin ( Anna oğlunun sinemaya gitmesine izin vermemiş)

Yukarıdaki örnekte olduğu gibi modelverbler ile anlam tamamen zıt olabiliyor.

Almanca geçmiş zaman – Perfekt cümleler

 

Almanca geçmiş zaman – Perfekt cümleler



    Güzel türkçemizde olduğu gibi Almancada geçmiş zaman iki tanedir. Bunlar -dili geçmiş zaman ve -mişli geçmiş zamandır. Bunlar perfekt ve präteritumdur. Perfekt yani dili geçmiş zaman olmuş bitmiş olayları anlatır. Konuşma dilinde kullanılır. Präteritum ise -mişli geçmiş zamandır ve genelde yazı dilinde kullanılır. Masallarda, roman ve hikayelerde kullanılır.

Perfekt/ Almancada geçmiş zaman

Perfekt zamanın yapılabilmesi için iki tane yardımcı fiil kullanılır. Bunlar Haben ve Sein fiilleridir.Haben sahip olmak sein ise olmak anlamı taşır. Haben ve sein fiilerinin çekimlerine örneklerde dikkat edin. Daha detaylı anlatım için Haben und Sein filleri konusunu incelemek için tıklayın.Haben ile yapılmış geçmiş zaman örnekleri:

İch habe eine Banane gegessen (bir muz yedim)…..Burada essen fiili kullanılırken başına -ge takısı almıştır. Normal de essen fiilini kullanırken: ‘ich esse eine Banane’ (muz yiyorum) şeklinde kullanılır. Ancak geçmiş zaman yapılırken genelde fiilin başına -ge takısı getirilir. Ancak burada net bir kural söylemek zordur. Bu fiiller zamanla kullanıldıkça daha rahat öğrenilir.

Geçmiş zaman yapılırken haben haricinde kullanılan fiilin başına -ge ekini koyup fiili her zaman sona atarız.

wir spielen Baketball...Basketbol oynuyoruz.

Geçmiş zamanda kullanımı ise: Wir haben Basketball gespielt (biz basketbol oynadık)

sie kocht die Suppe.…O çorba pişiriyor

geçmiş zaman hali: sie hat die Suppe gekocht ( o çorba pişirdi)

er arbeitet als Lehrer….o öğretmen olarak çalışıyor

perfekt hali ise: er hat als Lehrer gearbeitet ( o öğretmen olarak çalıştı)

wir trinken Tee….biz çay içiyoruz

perfekt hali: wir haben Tee getrunken (biz çay içtik)

Sein fiilinin geçmiş zamanda kullanımı ise genelde hareket olan durumlarda kullanılır. Ayrıca sadece hareket değil durum değişikliği olan durumlarda da kullanılır.

ich fahre mit dem Auto nach Münich..….Araba ile münihe sürüyorum.

Geçmiş zamanda kullanımı ise:

İch bin mit dem Auto nach Münich gefahren ( araba ile münihe sürdüm)

sein fiilinin dışındaki fiil başına -ge ekini alarak her zaman sona gelir

er schwimmt ….o yüzüyor

perfekt: er ist geschwimmen ( oyüzdü)

wir gehen ins Kino….sinemaya gidiyoruz.

geçmiş zamada kullanımı ise: wir sind ins Kino gegangen ( sinemaya gittik)

Almanca da Trozdem ve Obwohl konusu

 Almanca da Trozdem ve Obwohl konusu genellikle B1 seviyesinde karşımıza çıkar. Peki ne demek bu kelimelerin türkçedeki karşılığı? Obwohl: buna rağmen anlamına gelir ve nebensatz (yan cümle ) olarak kullanılır. Bu durumda fııl sonaa gelir. Trozdem de aynı anlamı taşır. Ancak Trozdem ana cümlede kullanılır ve fiil sona gelmez.

  • Die Ferien habe ich gut gefallen, obwohl ich Probleme bei der Anreise hat.(problemli bir seyahat olmasına rağmen tatil güzeldi)
  • İch hatte Probleme bei der Anreise. Trozdem habe ich mich die Ferien gefallen.(Seyahat problemliydi ama yine de tatil güzeldi)
  • Obwohl es Turbulenzen gab, ist das Flugzeug pünktlich gelandet.(turbilans olmasına rağmen uçak saatinde iniş yaptı)

Almanca da Trozdem ve Obwohl örnekler

  • Obwohl schönes Wetter war, bin ich zu Hause geblieben.(Hava güzel olmasına rağmen ben evde kaldım)
  • Es war schönes Wetter. Trozdem bin ich zu Hause geblieben.
  • Obwohl es kalt ist, ziehe ich keine Jacke an.(hava soğuk olmasına rağmen ceket giymedim)
  • Es ist kalt. Trozdem ziehe ich keine Jacke an.
  • Obwohl sie wenig Geld hat, isst sie jedejn Tag im Restaurant(onun az parası olmasına rağmen hergün restaurantta yemek yer)
  • Sie hat wenig Geld. Trozdem isst sie jeden Tag im Restaurant
  • Er hat die Prüfung nicht bestanden. Trozdem hat er ganzen Tag gearbeitet .( sınavı çok çalışmasına rağmen başaramadı)
  • Obwohl hat er ganzen Tag gearbeitet hat, hat er die Prüfung nicht beschtanden.
  • Obwohl ich viel Geld habe, bin ich nicht glücklich.(çok param var ama yin de mutlu değilim)
  • İch habe viel Geld. Trozdem bin ich nicht glücklich.
  • Er ist krank. Trozdem raucht so viel.
  • Obwohl er krank ist raucht so viel.(hasta olmasına rağmen sigara içiyor)
  • Er ist nicht zu mir gekommen, obwohl ich ihn eingeladen habe.
  • Die Kinder haben draußen gespielt, obwohl es geregnet hat( yağmur yağmasına rağmen çocuklar dışarıda oynadılar)
  • Es hat geregnet, trozdem haben die Kinder draußen gespielt.
  • Ich habe heute noch gekocht, obwohl ich nicht wollte.( istememe rağmen bugün yine yemek pişirdim)

Doktor-Hasta Dialogları/almanca hastane kalıplari

  

             






Almanca Doktor-Hasta Dialogları halıpları:

Ihr Kind ist hingefallen ( onun cocugu düstü)

Ihr Kind ist auf dem Kopf gefallen ( onun cocugu kafasinin üzerine düstü)

Es hat sofort gebrochen ( o hemen kustu)

Ihr Sohn klagt über Kopfschmerzen ( oglu basagrisindan sikayetci)

Wie war der Schwangerschafts verlauf? ( hamilelik süreniz nasildi?)

Ist Ihr Kind zum Termin ( nach 40 Wochen) oder zu früh geboren ? (cocugunuz vaktinde mi erken mi dogdu)

Hatten Sie einen Kaiserschnitt? ( sezeryan ile mi dogum yaptiniz)

War die Geburt komplikationslos? (dogum sorunsuz muydu?)

Doktor-Hasta Dialogları



Bringen Sie das Vorsorgeheft mit. (Muayene defterinizi yaninizda getirin)

Ihr Kind muss geimpft werden ( cocugunuz asi olmasi gerekiyor.)

Ihr Kind kann leichtes Fieber nach der Impfung bekommen. ( cocugunuzun asidan sonra hafif atesi olabilir.)

Hat Ihr Kind Erbrechen ? ( cocugunuz kusuyor mu)

Ihr Kind hat einen Infekt (cocugunuzda enfeksiyon var)

Die Krankenheit ist ansteckend( hastalik bulasicidir)

Befolgt Ihr Kind eine Anweisungen ? (cocugunuz emirlere uyuyor mu?)

Geht Ihr Kind die Treppen im Wechselschritt hinauf? ( cocugunuz merdivenleri düzenli cikiyor mu?)

Ihr Kind ist nicht altergemäß entwickelt ( cocugunuz yasina göre gelisme göstermiyor.)

Ihr Kind muss im Krankenhaus behandelt werden.( cocugunu hastanede tedavi edilmesi gerekiyor)

Gibt es Allergien in Ihrer Familie? (ailenizde alerji var mi)

Hat jemand der Eltern Asthma oder Heuschnupfen?( ebeveynlerin birinde astim veya saman nezlezi var mi)

Trägt einer der Eltern eine Brille? ( ebeveynlerden biri gözlük kullaniyor mu)

Sind die Eltern verwandt ? ( ebeveynler akrabami)

Welche Medikamente nehmen Sie regelmäßig? (düzenli olarak hangi ilaclari kullaniyor sunuz)

Sie müssen im Krankenhaus behandelt werden. (hastanede tedavi edilmeniz gerekiyor)

Sie müssen operiert werden (ameliyat olmalisiniz)

bitte kommen sie nochmal ( lütfen tekrar gelin)

Die Erkrankung ist harmlos/ ernst (hastaliginiz ciddi degil /ciddi)

Wir müssen eine Blutunterschung machen (kan muayenesi yapmamiz gerekiyor)

Sind sie diabetiker? (seker hastasimisiniz)

ich bin diabetiker ( ben seker hastasiyim)

Haben Sie schmerzen ? (agriniz var mi)

ich habe Schmerzen (agrim var )—- almanca ağrı veya sağlık şikayetlerinizin ismini öğrenmek için tıklayın

sağlıkla kalın …ich hoffe ımmer gesund zu bleiben.

Almanca B1/B2 kelime listesi

 


Almanca B1/B2 kelime listesi ve cümle içi kullanımları:

  • Abfahrt: Kalkış
  • Abfahrtzeit :Kalkış saati ( Abfahrtszeit des Zuges ist um 17:00 Uhr).trenin kalkış saati 17:00 dir.
  • Abmahnung: Uyarı ,ikaz (Ich habe eine Abmahnung für die Rechnung bekommen)-fatura için uyarı aldım
  • Absender :gönderen (Der Absender fehlt auf dem Umschlag)- zarfın üzerinde göndericinin ismi eksik
  • Abschluss :mezuniyet (Heute feiern wir den Abschluss meiner Tochter)-bugün kızımın mezuniyeti için kutlama yapacağız
  • Abschlussprüfung: bitirme sınavı (Die Abschlussprüfung war sehr schwierig)-bitirme sınavı çok zordu
  • Abteilung:bölüm,departman (wo ist die einkaufsabteilung)-satın alma departmanı nerede?
  • Absprechen: netleştirmek (wir können Tag und Zeit absprechen)-saati ve günü kararlaştırabiliriz
  • Altesgrenze :yaş sınırı (Gibt es eine Altersgrenze für die Bewerbung?)-Başvuru için yaş sınırı var mı?
  • Anfang :başlangıç (das ist ein neuer Anfang)-bu yeni bir başlangıç
  • Anfänger :acemi,yeni başlamış (Anfänger hatte Schwierigkeiten bei der Arbeit)-acemi eleman işte zorlandı
  • Anforderung:istek, talep (Arbeitnehmer sind in ihren Forderungen berechtigt)- işçiler isteklerinde haklılar
  • Angebot: teklif (die Leute hoffentlich dieses Angebot annehmen)-  umuyorum ki tüm insanlar bu teklifi kabul eder.

Almanca B1/B2 kelime listesi devamı:

  • Antrag:Başvuru ( Senden Sie den Antrag bitte  und die erforderlichen Dokumente per Post)-Başvuruyu ve gerekli belgeleri lütfen posta ile gönderin .
  • Anzeige: ilan (Ich habe Ihre Anzeige im Internet gefunden)- İlanınızı internetten buldum.
  • Arbeitgeber:iş veren (Arbeitgeber müssen die Rechte der Arbeitnehmer schützen)-iş verenler çalışanların haklarını korumalıdırlar
  • Arbeitsplatz: İş yeri, çalışma alanı (das Kind braucht einen Arbeitsplatz, an dem es seine Aufgaben macht)-çocuğun ödevini yapabileceği bir çalışma alanına ihtiyacı var.
  • Arbeitserlaubnis: Çalışma izni( Ich brauche eine Arbeitserlaubnis, um eine Arbeit aufzunehmen)-işe başlamam için çalışma iznine ihtiyacım var
  • Arbeitsunfähigkeit: çalışamamazlık (Sie müssen dem Arbeitgeber Ihre Arbeitsunfähigkeit melden)-çalışamamazlık durumunu işverene bildirmelisin
  • Arbeitsunfall: iş kazası (o erhält eine Entschädigung für einen Arbeitsunfall)- o iş kazası durumundan dolayı tazminat alacak
  • Architekt :Mimar (Der Architekt erklärte den Grundriss des Hauses)-mimar evin planı hakkında açıklama yaptı
  • Atelier: Atolye( In dem Atelier finden Sie alle notwendigen Materialien)-Atolyede gerekli tüm malzemeleri bulabilirsiniz.
  • Aufruf:çağrı (Bitte warten Sie, bis der Anruf erfolgt)- çağrı yapılana kadar bekleyin lütfen